Tarih Nedir? Ahmet Haldun Terzioğlu

Kitaplığımda bulunması için Falih Rıfkı'nın Zeytindağı'nı almaya karar vermiştim. Daha önce okumuştum fakat, kitaplığımda bulunmasını istediğim bir kitaptı. BKM alışverişi tamamlamadan önce Zeytindağı'nın yanında çok uygun fiyatta bir kitap önerdi. Şimdi fiyatını hatırlamıyorum fakat kitabın adı beni cezbetti: Tarih Nedir? 

Tarih felsefesi ilgi alanım içinde. Tarih felsefesi ile ilgili felsefi metinleri okumayı seviyorum. Tarih felsefesi kitabı olduğu düşüncesi ile sepete bu kitabı da ekledim. İlk önce kitap hakkında araştırma yapmamak benim hatam elbette. Fakat bu kitap hakkında hiç eleştiri yazısına da rastlamadım. 

Kitap tarih felsefesi ile ilgili değil

Kitap gençler için yazılmış olsa da gençler için seviye olarak uygun değil. Tarih felsefesi hiç değil. büyük puntolarla yazılmış, 70 yazılı sayfası olan, bol boşluklu, geniş satır aralıklı bir kitap. Harflerin büyüklüğü ve satır aralığı genişliği yani fiziksel özellikleri bakımından ilk okul öğrencilerine uygun görünüyor fakat ilk okul öğrencileri için de fazla ağır geleceğini düşünüyorum.

Eleştirmeden önce şunu belirteyim. Kitabın içinde pek çok doğru, yararlı bilgi var. Fakat eleştirilecek yerler de var. "Bilim olmazsa hiçbir şey olmaz" dedikten sonra hemen arka yaprakta  "... tersini düşünmenin gereği yoktur" cümlesi geçiyor. İşte bu "düşünmenin gereği yoktur" sözcüğü tüylerimi diken diken etti. Ne demek tersini düşünmenin gereği yoktur? Bilim böyle mi ilerleyecek. Gençler için yazıldığı iddia edilen bir kitapta düşünmemek tavsiye edilebilir mi? 

Düşünün gençler, sorgulayın, şüphe duyun. Bilim ancak böyle ilerler. Şüphe yoksa bilim de yoktur. Tüm bilim adamları ve düşünürler bir sorunun peşine düşüp icatlar yaptı, keşiflerde bulundu. Soru yoksa bilim de yoktur. Birinin fikrini alıp kendi fikriniz gibi sorgulamadan, aksini düşünmeden sahiplenip inanmak yerine, sorgulayıp doğru olanı kendiniz bulun. Aklınızda bir soru işareti beliriyorsa, lütfen bunun peşine düşün. 

Kitaptaki bazı bilgiler MEB müfredatı ile uyuşmuyor

Kitapta Türk toplum yapısı ile ilgili verilen bilgide "Budun"un milletin bir kısmını kapsadığı, milletten daha küçük olduğu belirtilmiş. Oysaki MEB'in ders kitaplarında Budun, Millet demektir. 

Kitapta tarih öncesi çağlardan bahsedilirken taş devri, yontma taş ve cilalı taş devri olarak ele alınmış. MEB müfredatında ise taş devri, Kaba Taş, Yontma Taş ve Cilalı Taş olmak üzere 3 devire ayrılır. 

MEB'e göre tarih biliminde deney ve gözleme yer yoktur. Fakat kitapta yazar tarihin kaynakları arasında ilk olarak gözlem ve anıları ele almış. TARİHTE GÖZLEM VE DENEY YOKTUR! Tarih belgeler ışığında yazılır. Belgesiz tarih olmaz. Kitapta buna da değinilmiş fakat tarihin kaynakları arasında gözlem yöntemini zikredip, sonra belgesiz tarih olmaz demek çelişkili bir yaklaşımdır. 

Kitapta modern tarihin tanımı yok

Kitabın adının "Tarih Nedir?" olması sebebiyle tarihin birkaç tanımına yer verilmesini beklerdim. Fakat Tarih yakın ve uzak geçmiştir şeklinde çok kısa bir tanımdan sonra yazarın kendi düşüncelerine yer verilmiş. Tarihe yardımcı bilim dallarından çok azına değinilmiş. Kitapta anlaşılamayan cümleler de mevcut. Yazar burada kendi dünyasında altı dolu olan bir cümle yazmış olabilir ama metinde altı doldurulmamış ki okuyucu anlayabilsin. 

Amacım tahkir etmek değil. Daha önce de belirttiğim gibi kitapta tamamen katıldığım cümleler de var. Fakat asla kabul edilemeyecek olanlar da var. Kitap tamamen yazarın kendi fikirlerini süzgeçten geçirdikten sonra yalın bir şekilde kaleme almaya çalışmasından oluşuyor. Kitapta hiçbir dipnot, atıf, yararlanılan kaynak yok. 

Ahmet Haldun Terzioğlu'nun tarihi romanlar yazan bir yazar olarak eleştiremem, romanlarının hiçbirini okumadım. Ayrıca tarihi roman yazmayı çok önemli buluyorum. Çünkü tarihi romanlar ortak bilincin ve kimliğin korunması konusunda çok büyük bir önem taşıdığını düşünüyorum. Türk edebiyatına tarihi romanlar kazandırması açısından kendisine teşekkürü bir borç bilirim. Fakat Tarih Nedir? adlı kitabını tavsiye etmiyorum.


Yorumlar